29 Kasım 2008 Cumartesi

Konuşmak yasak...


Dün akşam anneme gitmek için çıktık evden. Babamız sokağın başında bizi bekliyor. Bu sırada ben şarkı mırıldanıyorum

arda : Anne susarmısın ..

Anne : Neden susuyorum ki ? şarkı söylüyorum...

Arda : Ama ezan okunuyor. ( o sırada ezan okunmuyor ama ezan okunduğu zaman şarkı söylenmeyeceğini bilir.)

Anne : Ama ezan okunmuyorki şarkı söylemeye devam eder :)

Arda : Ama anne lütfen susarmısınnnn.... Arabalar zaten ses çıkartıyor sen sus bari :)
Anne susar. Ama topuklu ayakkabıların çıkarttığı ses arda' yı rahatsız eder hehee....

Arda : Lütfen küçük yürürmüsün ayakkabılarına söyle ses çıkartmasın hehe...
Anne : Nedese faydasız. Ayakkabıya laf anlatamaz kii....

Nelerde yaparmış...


Uzun bir ara vermiştik okulumuzdan ayrı kalmıştın. Nihayet 24 Kasım Öğretmenler gününde kreşe tekrar başladık. Arda çok özlemiş bes belli öğretmenini, arkadaşlarını. Her seferinde dile getiriyor... Bu özel günde Öğretmenimizin yanında olmasaydı çok üzülecektik... Arda h.sonları evde oldugu için okuldaki düzene alışmış ki belirli saatler arasında faaliyetlerde bulunmak istiyor. Oyun hamuru, boyama vs. ama en çokta çizgi Film seyretme yolunda ilerliyor. Tabiki ben buna sınır koydukça aramızdaki gerginliği tahmin edebilrisini<:) Bi şekilde orta yeri bulunuyoruz ya hadi bakalım...
Her zaman dile getirmeden edemiyorum. Kreşe başladığından bu yana hemen hemen herşeyimiz rayına oturdu.. Emeği veren kişilere öncelikle öğretmenimize kocaman teşekkürler... Yemek problemimizi her defasında yazmıştım. artık öyle umutsuz dum kiiii... Ama artık hemen hemen herşeyi yemeye başladı. Konuşmaya yeni yeni başlamıştık zaten baya bir ilerledi kurduğu cümleler bizi yeri geliyor çok güldürüyor yeri geliyor şaşırtıyor... Bakalım ilerleyen günlerde bizi neler bekliyor...
Sevgilerimle...

Canım öğretmenim...

25 Kasım 2008 Salı

Canım Kardeşim....


Meleğimiz, canımız kanımız, sevgi öğretmenimiz.... Canımsın yaaa... Dilerim herşey gönlünce olur. Sen çok gusel bir öğretmensin, sevecen, iyi yürekli... Sadece kanatların eksin dünya yüzündeki en güzel kanatsız meleksin... Seni çok sevoruz. Canım kardeşim... Dilerimki en güael yerlere gelirsin çünkü sen en güzel yerlere layıksız. Hakkın ödenemez.....

gÖKÇE ÖGRETMEN.. öZEL GÜNÜN KUTLU OLSUN...


Kocaman Yürekli, minik bedenleri sevgisini ve bilgisini yükleyen Güzel insan, yüce insan. Gökçe öğretmenimiz..... Ögretmenler günün Kutlu olsunn.... Biz seni çok seviyoruz... Gülen yüzün hiç solmasınn....

15 Kasım 2008 Cumartesi

Buna da şükür :(

Uzun biz tedavi sürecinden geçicez gibi görünüyor :( Arda 1 aydan daha fazladr hasta. ilk olarak burun akıntısıyla başladı, ardındna öksürük... Bitmek bilmeyen bi zaman süreç... 2 şişe antibiyotik bitirmemize rağmen dinmek bilmeyen kahrolası ateş.... sonrasında kontrole gittik kan tahlilleirnin sonucu ve özellikle felaket talalı bir yorum :( bizi ilk hetapta üzdü.. Bu nedemek ? Sonuçlara bakan doktorun yarumu...
Bizi bu aşar :( nasıl yanii? Prof. lerin tedavi edebileceği bir durum ? hastanede bile yatabilir tevdavi için dedi ve ben yıkıldım. nedir yani antibiyotikleirn bile geçiemeyevegi bu enfeksiyon nedir? Kendimizi çapa araştırma hastanesinde bulduk.. Alhtan tanıdık proflar vardı bizi hemen enfeksiyon bölümüne yönlendirdiler. Anlaşıldğı üzere bu enfeksiyonun geçebilme süreci yaklaşık 1-2 ay.. Uzun bir süreç. antibiyotik tedavisi sonuçsuz. Bu tür uzun süren hastalıklara konulan teşhis ALERJİ :( bi kaç urup ve burun spreyiyle ilk tedavimize başladık. İlk gunler yürümeye bile hali olmayan meleğim Allah ' a şükür şimdi daha iyi. Hafta içi yaptırmamız gereken testler var. Test sonuçlarına göre tedavimiz başlayacak. Bu zaman zarfında arda okula devam edemiyor. Geceleri ve gundüzleri ara ara öksürüklerimiz var ve ateşimiz azda olsa hala gundemde.... Sonuçlar umarım bizi sevindirir....

10 Kasım 2008 Pazartesi

Sarı Kanarya ya Yakışanda Buyduu...





Daha ne olsun... Sonuç ortada. yazılacak çizilecek başka bir şey yok.. Sadece galatasaraylılar Geçmşler olsun diyorum :)))))

10 KASIM

10 KASIM 1952

Sabahlar, her zaman güzel değildir,
Her zaman ayrılık akşamla gelmez.
Al atlar sırtında hoyrattır fecir,
Hoyrattır, ne kalbler kırmıştır, bilmez.
Sabahlar her zaman güzel değildir.

Vakti, bir yerinden bölünce şafak
İri ve rüyalı gözlerle müphem;
Nur olmuş içimde sanırım ak pak
Ayrı bir mânada korktuğum adem,
Eski düşüncemde, rahat ve uzak.

Fethe çıkmış gibi duyarım birden
Eşsiz gururunu bir cihangirin.
Ufuklar üstünde yüzen tekbirden
Vatanca büyümüş asil ve derin
Bir matem tütmekte şimdi fecirden

Nefti yalnızlığı başlar zamanın
Mağfiret ürperir, dağılır, uçar.
Ölüm korkusuyle dolu bir anın
Müphem uzletinde ebedî ruhlar;
Nefti yalnızlığı başlar zamanın.

Rüzgar esmez olmuş, sular durgundur,
Bir garip hali var Dolmabahçe'nin;
Hala içimizde yüzen gecenin
Aydınlık bilmeyen devamı durur,
Rüzgar esmez olmuş, sular durgundur.

Ruh için, ölümsüz, derler cihanda,
Her mevsim onunla güzel her seher
Bütün esatiri parçalasan da
Atatürk önünde mağlupsun kader!
Ruh için, ölümsüz derler cihanda.


Vehbi KIZILGÜL

3 Kasım 2008 Pazartesi

Ortaya Karışık