26 Mayıs 2009 Salı

Büyüyor meleğim, her ne kadar büyümesini istemesemde :(




Zaman öyle bir şeyki göz açıp kapatmaya gelmiyor.. Geçiyor geçmesinede böylece baka kalmak çok üzüyor...
Minik eller, minik bedeni, yarım yamalak konuşmalar son buluyor sadece hafızlarda bir yerlerde istendiğinde hatırlanmaya kalıyor :(
Büyümesin ya kalsın meleğim hep böylee....
Aşk böyle birşeymi yani evlat aşkı bambaşka bişey mi??? özlem öyle büyük kii büyümesin yaa kalsın bu koca adam böylece... Meleğim oldu kocaman laflar ardı ardına, sinirlenmeler, kafa tutmalar istersen geç önüne. Çocuk büyütmek bir emek, cesaret, endişe işi... zor hemd eçok zor hata kabul etmiyor aşamalar Dikkat edilmeli bu zaman zarfında....

Bir sabah uyanır miniğim, uykulu bir sesle...
arda: anne elinle oynaya bilirmiyim (uyandığında ve uyurken mutlaka elimle oynayacak :))
anne : elini verir minik ellere
arda : anne bana birşeyler söyle
anne : söylenir
arda: hayır masal anlat bana
anne : kırmızı başlıklı kızı anlatır ve kurta sorulan ağzıyla ilgili bölüme gelir vee ardayı yemeye başlar...
kahkaha kopar... gülümsemeyle başlanır yeni bir güne.... Bitmesini istemez anne o günğn..
sonra okul saati yaklaşır arda gitmemek için elinden ne gelirse herşeyi dene :)
başaramaz anne kazanır :))
Akşam gelir oyun başlar, aşk kokusuyla.. Uyku vakti gelir minik eller anne eliyle birleşir ılık bir nefesle uykuya dalar koca adam :)))

Sadece bu kadar mı ? anlatmakla bitmez yaşananlar...
Devamı en kısa zaman da :)

Hiç yorum yok: